Page 88 - TMOK olimpiyat dunyasi

Basic HTML Version

Maçlardan önce maçla ilgili
kafamdakileri yazıya dökmeyi
seviyorum. Bir oyun planı yapıp
bunu kağıda dökmenin kortta
istediklerimi yapmama yardımcı
olduğunu düşünüyorum. Maç içinde
ihtiyacım olduğunu hissettiğimde de
bu yazdıklarımı okuyorum.
Sponsorum dolayısıyla her
sezon tanıtmak zorunda olduğum
kıyafetler var. Fakat onları bir kere
giydikten sonra aralarında bazı
kıyafetlerin bana uğur getirdiğine
inanıyorum ve önemli maçlarımda
bunları giymeyi tercih ediyorum.
Maç sırasında her oyuncu gibi havlu
alırım ama aslında terleme için
değil. Kritik puanlardan önce ve
sonra kafamı toparlamama yardım
ediyor.
Bir de, maçtan önce dua ederim
ve sonuçta bir oyun oynadığımı
kendime hatırlatırım. Maçın kritik
anlarında bu düşünce şeklinin
faydasını çok görüyorum.
Neden daha çok Çağlalar yok?
Başka ülkelerde tenis kültürü,
dolayısıyla başarılı tenisçileri var.
Bizdeki genç sporcuların hayatla-
rında kritik bir nokta var; genelde
profesyonel olma kararı 14-16 yaş
döneminde alınıyor. Birçok aile,
spor ile eğitim arasında kalıyor. Üst
düzey sporun ne kadar zor bir iş
olduğunun, fedakarlıklar gerek-
tirdiğinin farkına varan kimileri
pes ediyor, kimileri ise devam
ediyor. Ben okulu bırakmadım ama
ikinci plana atmak zorunda kaldım.
Akşam lisesinde okudum, sonra
üniversiteye girdim. Zor bir süreç
elbette ama spor ve eğitim mutlaka
birlikte gitmeli bence. Profesyonel
olduğumda çok tepki aldım. Sadece
ailem, kulübüm ENKA ve Federas-
yon destek oldu.
Hayal ederek başladın ve
başardın. Şu ana kadar elde
ettiklerini yeterli bulduğunu
sanmıyoruz. Bundan sonraki
hedeflerin neler?
Ne kendime ne de hayallerime
bir limit koymak istemiyorum.
Hayallerim başarmaya devam
ettikçe büyüdü hala da büyüyor. Bir
Olimpiyat madalyası ve Grand Slam
turnuvalarında şampiyon olmak
benim en büyük sportif hayalim.
Ama sanırım aslında Türkiye’nin
tenis elçisi olmak istiyorum. Sadece
uluslararası platformda da değil...
Çok sevdiğim tenisin Türkiyede ge-
lişmesine katkıda bulunmak benim
için çok önemli. Tenisle ilgilenen
kitlelerin büyümesini istiyorum.
Bunu yapmaya başladım, devam da
edeceğim.
Bir rol modeli olarak mı?
Rol modellerinin olması önemli
tabii. Türkiye’de benden önce ilk
20’ye girmiş bir tenisçi olsaydı, onun
çıtayı koyduğu yeri ve daha üstünü
hedefleyerek yola çıkabilirdim. Ama
yoktu. Ben de önce Grand Slam
oynamayı hedefledim. Şimdi tesisler
ve olanaklar var ama rol modelleri-
miz hala çok az.
Çocuklara ve gençlere bir rol modeli
olabiliyorsam ne mutlu bana. Ben
bu sistemde duvarları yıkarak
buraya geldim. Ben yaptıysam
başkaları da yapabilir. Küçük bir
tenisçi bana baktığında, “Çağla abla
60 numara oldu, ben de olabilirim”
diye düşünmeli. Hatta o bile yetmez,
onların hayalleri benimkilerden
büyük olsun istiyorum. “Senin gibi
olmak istiyoruz” diyenlere, “Hayır,
daha iyi olun” cevabını veriyorum.
Ancak sadece rol modeli olarak
katkı sağlamaktan öteye geçmek,
tenisi bıraktıktan sonra elimi taşın
altına koyarak Türk tenisinin geliş-
mesine katkı sağlamak istiyorum.
Bizi takip edecek gençlerin vizyon
olarak gelişmelerine katkıda bulun-
mak istiyorum
Türkiye Milli Olimpiyat
Komitesi’nin ‘Sporcu Komisyonu’
Başkanlığın seçilmen de bunu
gösteriyor zaten. Sporcu Komis-
yonu olarak sporcular için neler
yapmak istiyorsunuz?
About myself, I practice yoga to
keep myself fit and I never slack-
en my massagess. Sometimes I
do Pilates and swim too. All are
helpful for tennis. I’m a student
of sports administration at the
Marmara University, so I read a
lot. And mind you, it’s not confined
only to the mental development
books written by tennis mentors.
Do you have any pre-match
or match rituals?
I like to write down my thought
before the matches. I believe
making a game-plan and writing
it down helps me in doing what I
want to do. Sometimes I re-read
my notes during the matches
when I need to.
There are some outfits I have to
wear each season for promotion
of my sponsors. And when I do, I
feel like some of them bring me
luck. I take care to wear those in
important matches. Like everyone,
I take a towel too for the matches.
But not to mop sweat, it somehow
helps me to clear my head before
or after critical points.
Another thing, I pray before the
matches and remind myself that
it’s only a game I am playing. I
benefit a lot from this way of
thinking especially at the critical
moments of the matches.
Why there are not so many
Çağlas?
I think in some countries
there’s a tennis culture and
therefore successful tennis play-
ers. There’s a critical time in the
life of our young tennis players,
usually between the ages of 14
to 16, when they have to make
their decision to turn pro or not.
Families limbo between education
86
Olimpiyat Dünyası